Ülke Bağlamı
TÜRKİYE | 2021 |
Nüfus, milyon | 84,1 |
GSYH, cari milyar ABD$ | 810 |
Kişi başına düşen GSYH, cari ABD$ | 9.626,1 |
Doğumda Yaşam Beklentisi, yıl (2018) | 77,7 |
Yurt içinde ve yurt dışında COVID-19 ile ilişkili önlemlerin kademeli olarak uygulamadan kaldırılması ile birlikte, Türkiye ekonomisi 2021 yılında yüzde 11 büyüdü; bu G20 ülkeleri arasında kaydedilen en yüksek büyüme hızıdır. Türkiye’nin Eylül ayından itibaren uyguladığı faiz indirimleri talebi desteklemesine rağmen makro-finansal istikrarsızlığı arttırmıştır ve Ukrayna-Rusya savaşının yayılma etkileri ile birlikte 2022 yılında büyüme oranını yüzde 1,4’e düşürmesi beklenmektedir. Artan enerji ve gıda fiyatları enflasyonu en çok yoksulları etkilerken, yoksullukta pandemi sonrasında istihdamın sürüklediği toparlanmayı tehlikeye atacaktır.
Türkiye 2002-17 döneminde yüksek büyüme oranları kaydetmiş, böylelikle üst-orta gelir statüsünün yüksek seviyelerine kadar ulaşmıştır. Ancak geçtiğimiz on yıllık dönemde reform momentumunun zayıflaması ile birlikte üretkenlik artışı yavaşlamış ve çabalar büyümeyi kredi artışları ve talep teşvikleri ile desteklemeye yönelmiş, iç ve dış kırılganlıklar ağırlaşmıştır. Ağustos 2018’den bu yana makro-finansal istikrarsızlık yüksek özel sektör borcunu, kısa vadeli portföy akışları yoluyla finanse edilen kalıcı cari açıkları, yüksek enflasyonu ve yüksek işsizlik oranını daha da kötüleştirmiştir. Öte yandan, ekonominin yüksek enerji ve karbon yoğunluğu, küresel enerji arz ve fiyat oynaklıklarına karşı ekonomiyi kırılgan hale getirmekte ve küresel ve bölgesel karbonsuzlaşma politikaları bağlamında Türkiye’nin ihracatçıları için zorluklar yaratmaktadır.
Türkiye ekonomisi 2018 yılının ikinci yarısında bir döviz kuru krizi yaşadı, bunun sonucunda 2019 yılında zayıf bir büyüme performansı kaydedildi. 2020 yılının ikinci çeyreğinde Covid-19 krizinin vurduğu ekonomi 2021 yılının başları itibariyle tekrar toparlanmaya başladı. Öte yandan, Hükümet’in başlattığı önemli kredi hamlesi sayesinde, Türkiye 2020 yılında pozitif büyüme kaydedebilen birkaç ülkeden biri oldu (yüzde 1,8). Türkiye’de ve yurt dışında COVID-19 ile ilgili önlemlerin kademeli olarak gevşetilmesi ve yetkililerin para politikasını gevşetmesi ile birlikte, 2021 yılında Türkiye’nin büyüme hızı G20 ülkeleri arasındaki en yüksek seviyeye ulaştı (yüzde 11). Bununla birlikte, parasal teşvikler aynı zamanda makro-finansal koşulların kötüleşmesine yol açtı. Lira rekor derecelerde değer kaybederken 20 Aralık 2021 tarihinde dolar kuru 18,00 TL’ye ulaştı; öte yandan enflasyon rekor derecede yüksek seviyelere ulaştı ve Mart 2022 itibariyle yıllık bazda yüzde 61,1 olarak gerçekleşti. Merkez Bankası’nın lirayı desteklemek için döviz rezervlerini kullanması ve Hükümet’in enflasyon etkisini hafifletmek için vergi oranı indirimleri ve akaryakıt sübvansiyonları uygulaması ile birlikte dış ve mali tamponlar kötüleşti.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi, Türkiye ekonomisinin karşı karşıya olduğu olumsuzlukları daha da ağırlaştırmaktadır. Türkiye’nin hem Rusya hem de Ukrayna ile olan yakın ekonomik bağları dikkate alındığında, savaşın Türkiye’nin enerji ve tarım ticaretini, yurt dışından turist gelişlerini ve yurt dışı inşaat faaliyetlerini aksatması beklenmektedir. Temel emtia ithalat kalemlerindeki sert fiyat artışları hanehalklarını ve sanayiyi doğrudan etkileyecek, ayrıca cari denge ve enflasyonu da olumsuz etkileyecektir. En zengin kesim ile karşılaştırıldığında bütçelerinin neredeyse iki katı kadarını gıda ve barınmaya harcayan düşük gelirli hanehalkları bu durumdan özellikle etkilenmektedir.
Son Güncelleme: 19 Nisan 2022