BASIN BÜLTENİ

Yüzyılın Sonuna Kadar Dünyanın 4 Derece Isınmasının Doğuracağı Riskler Yeni Bir Raporda Inceleniyor

19 Kasım 2012



Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma Bakanı Sn. Cevdet YILMAZ: "Türkiye “Isıyı Düşürün” başlıklı raporunun çağrısına kulak verecek ve önümüzdeki dönemde de iklim değişikliği ile mücadelede kararlılığını ve çabalarını sürdürecektir."

Ankara, 19 Kasım 2012 –Dünya Bankası’nın hazırlattığı ve dün yayınlanan yeni bir bilimsel rapora göre, küresel toplumun iklim değişikliği konusunda harekete geçmemesi halinde dünyamız yüzyıl sonuna kadar 4 derece kadar ısınacağı bir sürece doğru hızla ilerliyor ve bu düzeyde bir ısınma aşırı sıcaklık dalgaları, küresel gıda stoklarının erimesi ve deniz seviyelerinin yükselmesi gibi yüz milyonlarca insanı etkileyecek dehşet verici bir dizi değişikliği tetikleyecektir.

Rapora göre, bazıları diğerlerinden daha fazla olmakla birlikte dünyanın tüm bölgeleri bundan etkilenecektir, ancak en fazla zarar görecek kesim ise yoksullar olacaktır.

Potsdam İklim Etkileri Araştırma Enstitüsü (PIK) ve Climate Analytics tarafından Dünya Bankası için hazırlanan ve iklim bilimi ile ilgili son gelişmelerin ortaya konulduğu “Isıyı Düşürün” başlıklı raporda, dünyanın bu yüzyıl sonuna kadar 4 derece (4oC) ısınacağı bir süreçte ilerlemekte olduğu ve sera gazı emisyonları ile ilgili mevcut taahhütlerin bu düzeydeki bir ısınmayı pek azaltmayacağı belirtiliyor.

Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma Bakanı Sn. Cevdet YILMAZ konuyla ilgili şunları belirtti:

Dünyamızın karşı karşıya olduğu iklim değişikliği problemi çölleşme, kuraklık, arazi bozulması, fırtına ve seller gibi ülkelerin sürdürülebilir kalkınmasını olumsuz etkileyen sorunlara neden olmaktadır. Bunun için iklim değişikliğinin önüne geçmek üzere acil önlemlerin alınması zorunludur.
Isıyı Düşürün Raporu, iklim değişikliğinin neden olabileceği zararları açık bir şekilde gözler önüne sererek bu gereği bir kez daha ortaya koymaktadır.

İklim değişikliğiyle mücadele için tüm ülkelerin ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ilkesi ve göreceli yapabilirlikleri ölçüsünde katkı vereceği bir küresel işbirliğinin sağlanması gerekmektedir.

İklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkelerden biri olan Türkiye, bu problemin çözümüne yönelik, doğrudan ve dolaylı olarak sanayi, ulaştırma, enerji ve atık yönetimi gibi sektörlerde uyguladığı politikalarla ve projelerle sürece katkı sağlamaktadır. Türkiye, hiçbir önlem almadan 1990 yılındaki politikalarını uygulamaya devam etmiş olma durumuna göre 1990-2007 yılları arasında kümülatif olarak 1,4 milyar tonluk bir emisyon azaltımı sağlamıştır. Aynı dönemde Türkiye’nin GSYH’sinde yüzde 171 oranında artış sağlanırken emisyon yoğunluğu 0,36’ya düşmüştür. Türkiye “Isıyı Düşürün” başlıklı raporunun çağrısına kulak verecek ve önümüzdeki dönemde de iklim değişikliği ile mücadelede kararlılığını ve çabalarını sürdürecektir.”

Dünya Bankası Grubu Başkanı Jim Yong Kim konu ile ilgili olarak şunları söylüyor: “Dünyanın 4 derece ısınması önlenebilir ve önlenmelidir; ısınmayı 2 derecenin altında tutmamız gerekiyor. İklim değişikliği konusunda harekete geçilmemesi, çocuklarımıza miras bırakacağımız dünyanın bugünkünden tamamen farklı bir dünya olması sonucunu doğurabilir. İklim değişikliği kalkınmanın önündeki en büyük zorluklardan birisidir ve özellikle en yoksul gruplar olmak üzere gelecek nesiller adına ahlaki bir sorumluluk üstlenerek harekete geçmemiz gerekiyor .

Rapora göre, 4°C’lık bir küresel ısınmanın öngörüldüğü senaryolar potansiyel olarak yıkıcı sonuçlar içeriyor: kıyı şehirlerinin sular altında kalması; gıda üretiminde risklerin artması ve potansiyel olarak yetersiz ve dengesiz beslenme oranlarının artması; birçok kurak bölgenin daha kurak yağışlı bölgelerin de daha yağışlı hale gelmesi; özellikle tropik bölgeler olmak üzere birçok bölgede daha önce görülmemiş ısı dalgalarının yaşanması; birçok bölgede su kıtlığının önemli ölçüde artması; tropik siklonların yoğunlaşması; ve mercan resifi sistemleri de dahil olmak üzere biyolojik çeşitliliğin geri döndürülemez şekilde kaybedilmesi.

PIK Direktörü John Schellnhuber ise şunları söylüyor: "Yeryüzü sisteminin iklim değişikliğine olan tepkisinin doğrusal olmadığı görülüyor. Eğer 2 derece sınırını geçip 4 derece hattına doğru ilerlersek, bardağı taşırma riski oldukça yükselecektir. Bunu önlemenin tek yolu her zamanki üretim ve tüketim şablonunu değiştirmektir."

Ancak rapor 4°C’lik ısınmanın kaçınılmaz olmadığını, politika eylemlerinin sürdürülmesi yoluyla ısınmanın küresel toplum tarafından kabul edilen hedef olan 2°C’nin altında tutulabileceğini, ancak bu düzeydeki bir ısınmanın bile çevre ve insanlar üzerinde bazı ciddi zararlara yol açacağını belirtiyor.

Dünya Bankası Grubu Başkanı Jim Yong Kim sözlerine şöyle devam ediyor: “Dünyanın iklim değişikliği sorunu ile daha agresif bir şekilde mücadele etmesi gerekiyor. Bunun için, daha fazla uyum ve azaltım çabası gerekiyor ve bunun çözümleri mevcut. İklim sorununun ölçeğine eşdeğer ölçekte bir küresel mücadeleye ihtiyacımız var ve yeni bir iklim dostu kalkınma ve paylaşılan refah sürecine girmemiz gerekiyor. Ancak bunun için çok az zamanımız kaldı.

Dünya Bankası Grubu’nun içerici yeşil büyüme ile ilgili yapmış olduğu çalışmalarda, enerji ve doğal kaynakların daha verimli ve akıllı kullanılması halinde, ekonomik büyümenin veya yoksulluğu azaltma çabalarının hızını yavaşlatmadan kalkınmanın iklim etkilerini önemli ölçüde azaltmanın mümkün olabileceği ortaya konuluyor.

Dünya Bankası’nın Sürdürülebilir Kalkınmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Rachel Kyte ise şunları söylüyor: “Her ülke daha yeşil bir büyüme farklı bir yol takip edecek ve enerjiye erişim ihtiyaçları ile enerji sürdürülebilirliğini dengeleyecektir, ancak her ülkenin yararlanabileceği yeşil büyüme fırsatları vardır.”

Bu girişimler arasında şunlar bulunabilir: 1 trilyon ABD$ın üzerindeki fosil ve diğer zararlı sübvansiyonların daha iyi kullanılmaya başlanması; ulusal hesaplarda doğal sermaye muhasebesinin uygulanmaya başlanması; aşırı hava koşullarına dayanıklı yeşil altyapıya ve karbon emisyonlarını en aza indirmeye ve iş ve hizmetlere erişimi en üst düzeye çıkarmaya yönelik kentsel toplu taşıma sistemlerine yapılan kamu ve özel sektör harcamalarının arttırılması; karbon fiyatlandırma ve uluslararası ve ulusal emisyon ticareti programlarının desteklenmesi; enerji verimliliğinin –özellikle binalarda- arttırılması ve yenilenebilir enerji üretiminin payının yükseltilmesi.

Kyte sözlerine şöyle devam etti: “Bu rapor günümüzdeki iklim dalgalanmalarının yaptığımız her şeyi etkilediği gerçeğini desteklemektedir. Uyum ve çözüm kapasitesi oluşturmaya yönelik çabalarımızı büyük ölçüde arttıracağız ve iklim zorluğuna karşı çözümler bulacağız.”

Isıyı Düşürün: 4°C Daha Sıcak bir Dünya Neden Önlenmeli? rapor, sera gazı emisyonları ile ilgili mevcut küresel gidişat ışığında ortaya çıkabilecek doğrudan ve dolaylı iklim sonuçlarını özetlemektedir. Başlıca bulgular arasında aşağıdakiler yer almaktadır:

• Küresel ısınma olmadığında birkaç yüzyılda bir görülecek ısı dalgaları birçok bölgede neredeyse tüm yaz ayları boyunca yaşanacaktır. Etkileri eşit dağılımlı olmayacaktır. En fazla ısınma karasal bölgelerde beklenecektir ve 4° C ile 10° C arasında değişecektir. Akdeniz, Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Amerika Birleşik Devletleri’nin bazı bölgelerinde ortalama yaz sıcaklıklarında 6° C’lik veya daha fazla artışlar görülebilecektir.

• 2100 yılına kadar deniz seviyesinin 0,5 ile 1 metre arasında yükselmesi olasıdır, daha fazla yükselmeler de mümkün olabilir. En kırılgan şehirlerden bazıları Mozambik, Madagaskar, Meksika, Venezüella, Hindistan, Bangladeş, Endonezya, Filipinler ve Vietnam’da bulunmaktadır.

• En kırılgan bölgeler, birden fazla etkinin birlikte görülebileceği tropik ve alt tropik bölgeler ile kutuplara yakın bölgelerdir.

• Tarım, su kaynakları, insan sağlığı, biyolojik çeşitlilik ve ekosistem hizmetlerinin ciddi şekilde etkilenmesi beklenmektedir. Bunlar büyük ölçekli nüfus yer değiştirmelerine ve insanların güvenliği ile ekonomi-ticaret sistemleri için ciddi sonuçlar doğurabilir.

• Birçok küçük ada nüfuslarını koruyamayabilir.

Rapora göre, bilim küresel ısınmaya insanların sebep olduğu konusunda emin ve önemli değişiklikler şimdiden gözlenmeye başladı. Küresel ortalama sıcaklık yükselmeye devam ediyor ve şu anda sanayi öncesi seviyelere göre yaklaşık 0,8°C daha yüksek.

Rapora göre, 0,8°C’lik bir küresel ısınma önemli bir ısınma olarak görülmeyebilir, ancak birçok iklim değişikliği etkisi daha şimdiden ortaya çıkmaya başladı ısınmanın 0,8°C’den 2.0°C veya daha yüksek bir seviyeye ulaşması çok daha büyük zorluklar doğuracaktır. Ancak küresel ortalama sıcaklıktaki 4°C’lik bir artış gezegenimizin tarihindeki bilinen son sıcaklık değişikliği seviyesine yaklaşabilir – orta Avrupa’nın ve Amerika Birleşik Devletleri’nin kuzeyinin kilometrelerce genişliğinde buzla kaplandığı ve küresel ortalama sıcaklıkların yaklaşık 4.5°C ile 7°C arasında düştüğü son buzul çağı. Çağımızda insanların yol açtığı iklim değişikliği ise bin yıllık bir süreçte değil yüz yıllık bir süreçte gerçekleşiyor.

Kyte, “Banka, 4°C daha sıcak bir dünyanın gelişmekte olan ülkeler üzerindeki potansiyel etkilerinin daha iyi anlaşılması için, iklim biliminin son bulgularının özet bir analizinin yapılabilmesi amacıyla Potsdam İklim Etkileri Araştırma Enstitüsü’nü ve Climate Analytics’e bu raporu hazırlatmıştır.” dedi.

Bugün Dünya Bankası 130 ülkenin iklim değişikliği ile ilgili önlemleri almasına yardımcı oluyor. Banka geçtiğimiz yıl uyum çalışmaları için sağladığı finansmanı iki katına çıkarmıştır. Banka’nın yönettiği 7,2 milyar ABD$ tutarındaki İklim Yatırım Fonu şu anda 48 ülkede faal durumdadır ve ilave 43 milyar ABD$ tutarında temiz yatırımı tetikliyor. Banka yoksulların büyüyerek yoksulluktan çıkmalarına, iklim değişikliğine karşı olan dayanıklıklarını arttırmalarına ve emisyon azaltım hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olacak projeleri finanse etmek için somut eylemleri giderek daha fazla desteklemektedir.

“Isıyı Düşürün” raporuna ulaşmak için lütfen https://climatechange.worldbank.org adresini ziyaret edin.

Aralarında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon’un da bulunduğu bazı küresel liderler rapor ve iklim değişikliği ile ilgili görüşlerini bildirmiştir.

Görüşlerin tamamına ulaşmak için lütfen aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız (alıntılar için onay alınmıştır).
https://climatechange.worldbank.org/sites/default/files/Testimonials.pdf

Medya İletişim
Içeri Washington
Robert Bisset
tel : (202) 458-5191
rbisset@worldbank.org
Yayın talepleri için
Natalia Cieslik
tel : +1 (202) 458-9369
ncieslik@worldbank.org

BASIN BÜLTENİ NO:
2013/147/SDN

Api
Api

Welcome